|
|
 |
ANKARA
İslam kaynaklarında Ankara’nın adı Enguru olarak geçer. Kimilerine göre Ankara sözü Farsça “Üzüm” anlamına gelen Engür’den, ya da Yunanca’da Koruk anlamına gelen”Aguirada’dan türemiştir.
Bazılarına Hint-Avrupa dillerindeki “Eğmek” anlamına gelen Ank ya da Sankskritçe de; “Kıvrıntı”,, anlamına gelen ankaba’dan veya Latince’den çengel anlamına gelen uncus’dan türediği ileri sürülmektedir. Frig dilinde Ank “engebeli, karışık arazi anlamına gelir.” Şehrin diğer isimleri; Ankyra, Ankura, Ankuria, Angur, Engürlü, Engürüye, Angare, Angera, Ancora, Ancora ve son olarak Ankara şeklini almıştır.
ANTAKYA
MÖ 300 yıllarında Makedonya Kralı Seleukoz bu yörede Antakya’yı kurdu ve şehre babasının ismi olan Antiokhia adını verdi. Zamanla büyüyen kent, başkent halini aldı.
AFYONKARAHİSAR
Afyon türkülerinde sık sık “Hisar” sözcüğü geçer. “Hisarın bedenleri çevirin gidenleri” Bu hisar sözcüğünün Afyon türkülerinde sık sık yinelenmesi nedensiz değildir. Eski adı Akroenos olan şehri Selçuklular uzun süren bir kuşatmadan sonra ele geçirdiler. “Hisar” kuşatma anlamına gelir. Acılarla elde edilen yere “Karahisar” dediler ve orada, kara taşlardan bir kale kurdular. Onaltıncı yüzyılda bölgede afyon yetiştirlmeye başlayınca, Karahisar’ın başına bir de Afyon eklendi ve şehir “Afyonkarahisar” adını aldı.
ADIYAMAN
Eskiden yaşamış yedi yiğit kardeşe verilen isim olan "yedi yaman" dan gelmektedir. Hikayeside var bunun işte bu yedi yaman zamanla Adıyaman olmuş
ADAPAZARI
Bu ilimize Adapazarlılar kısaca Ada der. Çünkü Sakarya ve Çark suyu arasında yer alan şehir, tıpkı bir adayı andırır. “Pazar sözüne gelince: Burası onyedinci yüzyılda yörenin Pazar yeriydi. İşte, Adapazarı bu iki sözcüğün “Ada” ve “Pazar” sözcüklerinin birleşmesinden oluştu. Adapazarı, Sakarya ilimizin merkezidir.
Edirne
Eski çaglarda Odnsler'in yerleşti i Orestia yöresinde aynı adla kuruldugu bilinen kent,
IS 2. yüzyılın ilk yarısında buraya gelen Roma İmparatoru Hadrianus tarafından imar
edildi ve bu nedenle kent Hadrianopolis adıyla anıldı. Osmanlı döneminde Edrinabolu
, Edrune, Edrene adlarıyla anılan kente sonralan Edirne dendi.
Tokat
Tokat adının nereden kaynaklandı ına ilişkin bilgi yoktur. Bazı kaynaklarda,
"surlarla çevrili kent" anlamına gelen Tohkat ya da Tokkat adının zamanla
Tokat'a dönüştügü ileri sürülür.Kentin tarihsel çekirdegi, güneybatıdaki
Hisartepe'de yer alan Tokat Kalesi'dir. Bizans döneminde önemli bir
savunma üssü olan Tokat Kalesi, Anadolu Selçukluları ve Osmanlılar
tarafından onarılarak aynı amacın yanı sıra cezaevi olarak da kullanıldı.
Yeşilırımak'a katılan Behzat Deresi vadisinin yamaçlarında kurulmuş
olan kentin en eski mahalleleri Hisartepe'nin eteklerinde yer alır.
Isparta
Bir ilkçağ kenti olan Baris, Bizans döneminde önemli bir dinsel merkezdi.
Bu dönemlerden günümüze belirgin kalıntıların ulaşmamasının nedeni depremlerin
yol açtı ı yıkımlardır.Bir Türkmen Beyli i olan Hamidogullan döneminde bir süre
bu beyli in merkezi olan kent Hamidâbad adıyla anıldı. Hamidâbad,
Osmanlı döneminde Hamideli ya da Hamid adı verilen sancagın merkeziydi.
1919'da bir hafta kadar İtalyanlar'ın işgali altında kalankente, Cumhuriyet'in
ilanından sonra yörenin tarihsel adından esinlenerek Isparta adı verildi.
Ankara
Ankara adı bir söylenceye göre, kentin kurucusu Frig Kralı Gordius'un oglu Midas' tan
gelmektedir. Frig söylencelerine göre Midas gemi çapasını bulan kişidir ve kentin ilk
adı olan Ankira gemi çapası anlamına gelir. Birbirine yakın ama de işik birçok adla
anılan kente sonraları Engürü denmeye başlanmıştır. Bu sözcük Farsça üzüm
anlamına gelen 'tengür 'den türemiştir.
İzmir
İzmir kentinin tarihsel çekirde i iki kesimden oluşur. Bunlardan ilki, daha eski olan Bayraklı
Höyügü'dür. Ilk kez İÖ 3000'lerde yerleşildi i sanılan Bayraklı'da ÎÖ 2000'lerde Lelegler yaşıyordu.
Hititler'den etkilendigine ilişkin bilgiler bulunan kent, o dönemde taş temeller üstünde yükselen
kerpiçten bir surla çevriliydi. İÖ 12. yüzyılda Efes'ten gelen İyonlar Bayraklı'nın güneyinde
bugünkü Hal kapınar yöresine yerleşerek Navlokhon adıyla anılan bir kent kurdular.
Kuruldugu dönemde Bayraklı, Anadolu' daki bazı yerleşim yerleri gibi Smurne adıyla
anılıyordu. Daha sonra İyonlar ile Aioller'in yaşamaya başladı ı kent, Eski Yunanca'da
yazıldıgı gibi Smyrna olarak adlandırıldı. İyon yazımında Smirni ya da Zmirni
adı zamanla İzmir'e dönüştü.
Eskişehir
Eskiça da Frigya Krallı ı'nın başlıca kentlerinden biri, bugünkü Eskişehir
kentinin kuzeydo usunda kuruldu u sanılan Dorytaion' du. Tarih boyunca
yöreyi ele geçirmek isteyenlerin saldırılarına u rayan bu kentin surlan ;
pek çok kez onarılmış ya da yeniden yapılmıştır. ÎS 8. yüzyılda yöreye
gelen Araplar bu kente Düriliya ya da Druliya adını verdi. Daha sonra
Anadolu Selçukluları, Bizanslılar ve Haçlılar arasında savaşlara neden olan
Dorylaion, 12. yüzyıl sonlanna gelindi inde yıkıntı durumunda eski bir kent
görünümündeydi. Yöreyi ele geçiren II. Kılıç Arslan Dorylaion'un güneyinde
yeni bir kent kurdurdu. Artık Dorylaion "eski şehir" diye adlandırılıyordu.
Bir söylentiye göre, zamanla yeni kent de "eski şehir" diye adlandırılmaya
başlandı ve böylece kentin adı Eskişehir olarak yerleşti. Sonraları bir
konaklama ve ticaret merkezi olarak gelişen kent, 19. Yüzyılda
demiryolunun gelmesiyle daha da önem kazandı.
UŞAK
Bilinen en eski adı Temenothyrai olan kentin Frigler tarafından kuruldu u sanılmaktadır. Yöreye yerleşmelerinden sonra kent, Türk menler tarafından "aşıklar" anlamında Uşşak olarak adlandırıldı. Daha sonra Germiyano ullan döneminde gerçekleştirilen bayındırlık çalışmaları sonucunda önem kazanan ve adı giderek Uşak'a dönüşen kent 16. yüzyılda tanınmış bir halıcılık merkeziydi. Bu sırada Osmanlı Devleti'nin çeşitli bölgelerinde yapılan saray ve camilerin tabanlarım kaplamak için Uşak'ta halılar dokundu.
Bu özelli ini yüzyıllar boyunca koruyan kentte dokumacılık makineleşmeye başladı. 1894'te bir yangından büyük ölçüde zarar gören kent, 1896'da demiryoluyla izmir'e ba landı. Dışarıya sattı ı halılanni eskiden Çivril üzerinden îzmir'e gönderen Uşak, böylece do rudan ulaşım olana ına kavuştu. 20. yüzyıl başlarında Uşak ülkenin önemli merkezlerindendi. Bu yıllarda elektrikten yararlanan ender Anadolu kentlerinden biri olan Uşak'ta iplik fabrikaları kuruldu. Bu fabrikalan kuranlar, halı ticaretiyle u raşan Uşaklı Müslüman tüccarlardı. Kurtuluş Savaşı sırasında kısa bir süre ulusal güçlerden bir bölümünün karargahı olarak kullanılan Uşak, iki yıl Yunan ordusunun işgali altında kaldı, işgalden kurtuldu unda büyük bölümü yanmış ve yıkılmış durumda olan kent bir süre kendisini toparlayamadı. Şeker fabrikasın in kuruluşu bile beklenen sonucu vermedi. 1953'te il merkezi olmasmın ardından bazı yatırımların yöreye yönelmesi kentin gelişiminde etkili oldu.
DENİZLİ
İ.ö 3. yüzyılda Selevkoslar tarafından bugünkü Eskihisar köyü yakınında kurulan Laodikeia, yöreye 11. yüzyılda gelen Türkmenler tarafından Ladikolarak adlandırıldı.13. yüzyılda Ladik'in 6 km kadar Güneyindeki daha sulak bir yerleşme yeri olan Donguzlu ya da Tonguzlu köyü önem kazanıp gelişmeye başladı. Ladik halkının taşındı ı bu yeni yerleşmenin adı daha sonra Ladik-Dengizlibiçiminde de söylenerek Denizli'ye dönüştü. îlin orta-batı kesiminde yer alan Denizli kentinden İsparta ve Burdur'u Aydın üzerinden îzmir'e ba layan E-24 Karayolu geçer, Güneydo usunda askeri amaçla kullanılan alanlar bulunan kent, anayollara do ru dairesel biçimde gelişmiştir. Demiryolu ulaşımı olana ına da sahip olan Denizli kenti Ege Bölgesi'nin ça daş görünümlü ve gelişmiş büyük kentlerinden biridir.
ÇORUM
Kentin kuruluşu ve adinin kayna ına ilişkin çeşitli söylenceler vardır, îö 3. yüzyılda Anadolu'ya gelen Galatlar'ın Trokmu kolunun yerleşti i Çorum yöresine Trokmoi adı verildi i bilinir. Burada kurulan kente verilen Trokmu adinin zamanla Toromku onun da Çorumlu'ya dönüştü ü söylenir. Evliya Çele bi ise Çorum Kalesi'nin Selçuklu döneminde yapıldı ım belirttikten sonra, havasıyla suyunun,hastalıklılara iyi geldi ini yazar. Evliya Çelebi'ye göre Kılıç Arslan, o lu Yakub Mirza ile çorlu (hastalıklı) kişileri iyileşmeleri için buraya göndermiş, hastalar iyileşince de bu yerleşim yerine Çorum adı verilmiş. Evliya Çelebi ayrıca, adın "çor Rum"dan geldi inin söylendi in! de yazar.Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmeyen yerleşim yeri Bizans döneminde Nikonia adıyla anılıyorduhastalıklılara iyi geldi ini yazar. Evliya Çelebi'ye göre Kılıç Arslan, o lu Yakub Mirza ile çorlu (hastalıklı) kişileri iyileşmeleri için buraya göndermiş, hastalar iyileşince de bu yerleşim yerine Çorum adı verilmiş. Evliya Çelebi ayrıca, adın "çor Rum"dan geldi inin söylendi in! de yazar.Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmeyen yerleşim yeri Bizans döneminde Nikonia adıyla anılıyordu.
KONYA
Alaeddin Tepesi'nde yapılan kazı ve araştırmalar, buradaki ilk yerleşimverinin günümüzden yaklaşık 4.000 yıl önce kuruldu unuortaya koymaktadır, ikonion adıyla anılan yerleşme, Eskiça da Likaonya'nın merkeziy di. Roma döneminde İconium olarak adlandırılan kent, Hıristiyanlık'ın ilk yıllarında önemli bir dinsel merkezdi. Kent Bizans döneminde Araplar tarafmdan Kuniya dendi.Daha sonra Konieh ve Konia olarakta adlandırıldı.
RIZE
Miletli denizciler tarafmdan bir ticaret kolonisi olarak kurulan kent, eskiden Rhizios, Rhizus ve Rhiza adlarıyla anılırdı. Kent ilin batı kesiminde, fırtınalara karşı korunaklı bir koyun kıyısında yer alır.Dar olan kıyı kesimi doldurularak yerleşme alanı genişletilen kentin hemen ardında çay bahçeleri başlar. Kıyı boyunca gelişmesin! sürdüren kentten Sarp sınır kapışı ile Hopa'yı Trabzon'a ba layan Karadeniz kıyı yolu geçer. Kente bir yandan kırsal kesimden göç olurken, kısıtlı geçim kaynakları nedeniyle kentten de başka kentlere göç olur. Kentteki başlıca e itim ve kültür kurumu Karadeniz Üniversitesi'ne ba lı Rize Meslek Yüksekokulu'dur
ORDU
Bugünkü kentin kuzeybatısında yer alan Bozukkale yöresinde kahntılanna rastlanan Kotyora yerleşmesi, ilkça da Sinope adıyla anılan Sinop'tan gelen Miletli denizciler tarafmdan İö 8. yüzyılda kurulmuş bir ticaret kolonisiydi.Yöreye Türkmenler'in gelişinden sonra Kotyora önemini yitirdi. 16. yüzyılda, şimdiki Ordu kentinin güneyinde yer alan Eskipazar köyü yakınında kalıntıları bulunan Bayramlı yerleşmesi önem kazanmaya başladı. Türkler'in kurdu u bir yerleşim yeri olan Bayramlının Karadeniz kıyısındaki iskelesi de Bucak'tı. 19. yüzyılda, Ordu da denen Bayramlı sönükleşirken Bucak adlı yerleşim yeri önem kazanmaya ve gelişmeye başladı. Bunun üzerine 1869'da kaza merkezi yapılan bu yerleşmeye Bayramlı'nın öteki adı verilerek Ordu dendi. Bülbül Deresi'nin Karadeniz'e döküldü ü kesimde kurulan ve bir cami ile çarşıdan oluşan bu küçük yerleşim yeri daha sonra kıyı boyunca kuzeye ve batıdaki Boztepe etekleme do ru gelişti.Günümüzde da lık alanlar nedeniyle batıya ve güneye do ru gelişemeyen kent, kıyı yolu boyunca do uya do ru büyümektedir. Tarihsel merkezi batı kesimde kalan kentin yerleş me alanı olarak de erlendirilemeyen Boztepe etekleri ile kıyı yolu çevresi dinlenme yeri ve gezi alanı olarak kullanılır. Kentin konut alanları Bülbül ve Civil dereleri arasında yo unlaşır. Karadeniz kıyışım izleyen karayolu kenti bölgenin öteki merkezlerine ba lar. Kentteki başlıca e itim ve kültür kurumu Karadeniz Teknik Üniversitesi'ne ba lı Ordu Meslek Yüksekokulu'dur.
ZONGULDAK
Zonguldak kenti ildeki kentsel yerleşmeler arasında en yeni olanıdır. İlkça da Sandra adıyla anılan Üzülmez Deresi'nin a zındaki bataklı ın kıyısında yer alan balıkçı köyüne eskiden Sandraka ya da Sandrake denirdi. Günümüzdeki adı, buradaki sazhk ve bataklıklara verilen "zongalık" adından kaynaklanır.
KARAMAN
Hititler döneminde kuruldu u sanılan kentin bilinen ilk adı Laranda'dır. Selçuklu döneminde adı Larende'ye dönüşen kent, Osmanlı döneminde de aynı adla anıldı. 15. yüzyılda yöreye egemen olan Karamano ulları, Larende'yi merkez yaptılar ve kendi adlarından ötürü buraya Karaman adrnı verdiler. Kent, il topraklarının kuzey kesiminde yer alır. Geniş bir tarımsal alanın ortasında bulunan Karaman, ilin en önemli ticaret, ulaşım, sanayi ve hizmet merkezidir. Başta un ve Sümerbank'ın dokuma fabrikası olmak üzere bazı sanayi tesislerinden oluşan küçük bir sanayi sitesi bulunan kentte tarımsal ürün ticaretiyle u raşan birçok işyeri vardır.
BALIKESIR
Balıkesir kenti, ilin orta kesiminde ve adım verdi i ovanın batısında kurulmuştur. Roma imparatoru Hadrianus'un adı verilerek Had-rianotherai olarak adlandınlan kentte Hadrianus, Yunanca "eski kale" anlamına gelen Paleocastra adlı bir şato yaptırdı. Bahkesir adinin buradan kaynaklandı ı söylenir. Bazı kaynaklara göre Selçuklular'ın kente Balak Hisar ya da Balık Hisar dedikleri bilinmektedir. Başka bir söylentiye göre ise kente, "balı çok" anlamında Balıkesir denmiştir.
BİLECİK
adının nereden geldi i konusunda çeşitli söylentiler vardır.Bunlardan bir tanesine göre do udan gelen bir topluluk Bilecik yöresinde kuracakları kentin temellerini kazmaya başlar. Bir gün haberleri olmaksızın, kullandıkları araç ve gereçlerin başka bir yere taşınmış oldu unu görürler. Bu olay temel kazma süresi içinde birkaç kez yinelenir, araç ve gereçler hep aynı yere taşınır. Toplulu un yaşlı üyelerindenbiri bu durum karşısında "Bileydik kentin temellerini buraya atardık" der. Söylentiye göre bu "bileydik" sözü zamanla de işerek Bilecik olmuştur. Yapılan araştırmalar îö 3000'de Bilecik yöresinde bazı yerleşme yerlerinin kurulmuş oldu unu göstermektedir, îö 1200'lerde Frigler'in egemenli ine giren bölge, daha sonra Persler'e ba landı.Bitinya ve Roma yönetiminden sonra Bizans sınırları içinde kalan Bilecik'te, Belokome Kalesi adıyla bilinen bir kale vardı. Kentin 4 km güneybatısındaki Agrilion ile 25 km do usundaki Belokome kentlerinin kalıntıları günümüzde görülebilir
|
|
 |
|
|
|
|
Kendı ihtiyaçlarımı
gidere bileceğim
erişim noktaları olusturmak...
sizlere de faydam
olursa
ne ala... |
|
sitede ek olarak görmek istedıyınız konularla
yada farklılıklarla
ilgili site
yönetıcisine
başvurun
(ziyaretçi kısmında) |
|
“gerçeklerin çeviriye ihtiyacı yoktur” |
|
|
 |
|
|
|
|